En Sık Yapılan 5 Cilt Bakım Hatası ve Doğru Yaklaşımlar
Hepimiz cildimize iyi bakmak istiyoruz. Ama tüm iyi niyetimizle cildimize iyi geleceğini düşünerek yaptığımız bazı şeyler aslında bize zarar veriyor olabilir. Bugün sizinle, en sık karşılaştığım 5 cilt bakım hatasını paylaşacağım.
1.Cildi Aşırı Temizlemek: Günde Kaç Kez Yıkamak Doğru?
Cildimizi temizleyerek biriken fazla sebumu, teri ve çevresel kirleticileri uzaklaştırmış oluyoruz. Ayrıca cilt bakım rutinimizde kullandığımız ürünlerin cilde daha iyi nüfuz etmesini sağlamış oluyoruz. Sabah ve akşam cilt tipimize uygun nazik bir temizleyiciyle yıkamak güzel bir alışkanlık.
Eğer cildimiz çok kuruysa sabahları duru suyla, akşamları yıkama jeliyle yıkamak yeterli olabilir. Günde 2 kereden fazla yıkamak, ya da sert temizleyicilerle cildi gıcır gıcır yapmaya çalışmak cildin doğal yağlarını sökerek koruyucu bariyerine zarar vermektedir..
Bu da kuruluk ve hassasiyete yol açar. Hatta yağlı ve akneli bir cilde sahip olan kişilerde yüzeyi aşırı kurutmak yağ bezlerinin “cilt kurudu, daha çok çalışmalıyız” sinyali alıp daha fazla yağ üretmesine neden olmaktadır. Bu telafi etme çabası nedeniyle de yağlı cilt bir kısır döngünün içine girmiş olur.
2. Güneş Koruyucuyu Sadece Dışarı Çıkarken Kullanmak: İç Mekanda da Gerekli mi?
Güneşten 2 türlü ışın ulaşıyor: UVA ve UVB.
- UVB ışınları, kısa dalga boyuna sahip olduğu için pencere camından geçemez.
Ama UVA geçebilir. Bu nedenle, evde pencere kenarında otururken, arabada seyahat ederken, ofiste gün boyu cam önünde çalışırken, UVA ışınlarına maruz kalırsınız. UVA ışınları, cildin derin katmanlarına kadar nüfuz eder ve:
- Kolajen yıkımına neden olarak kırışıklık ve sarkmalara yol açar,
- Leke oluşumunu tetikler,
- Foto-yaşlanma (güneşe bağlı yaşlanma) sürecini hızlandırır,
- Uzun vadede cilt kanseri riskini artırabilir.
2011 yılında Amerikan Dermatoloji Akademisi’nin bilimsel dergisinde sürücülerde cilt kanserinin çoğunlukla direksiyon tarafında (sol yüzde) tespit edildiği yayınlandı. Benzer bir yayın da sürücülerin sağda oturduğu Avustralya’da aktinik keratoz adı verilen prekanseröz lezyonların vücutlarının sağ tarafında daha çok geliştiğini göstermiş. Bunlar camdan geçen UVA ışınlarının etkisini doğrudan gösteren çarpıcı kanıtlar.
Ne Yapmalı?
İç ortamda bile olsak geniş spektrumlu (yani hem UVA hem UVB korumalı) güneş koruyucular kullanmalı ve gün içinde tazelemek gerekmektedir.
3. Peeling ve Asitleri Fazla Kullanmak: Ne Sıklıkta Yapılmalı?
Glikolik asit gibi meyve asitleriyle doğru peeling, cilt için faydalıdır. Önce ne tür faydaları var, bakalım:
- Peeling yapıcı içerikler, cildin yüzeyinde biriken ölü hücreleri uzaklaştırmaktadır.. Bu sayede cilt daha aydınlık ve parlak görünür.
- Yaşla yavaşlayan hücre döngüsünü hızlandırır, cilt daha genç ve canlı görünür.
- Özellikle yağlı ve akneye eğilimli ciltlerde, gözenekler tıkanmaya çok müsaittir. Peeling bu gözenekleri temizleyerek siyah nokta ve sivilce oluşumunu azaltır.
- Güneş lekeleri, eski sivilce izleri, renk eşitsizlikleri gibi cilt endişeleri varsa düzenli peeling, bu görünümün zamanla azalmasına yardımcı olur. Cilt tonu daha dengeli ve aydınlık hale gelir.
- İnce çizgilerin görünümünü azaltır.
- Cilt yüzeyini pürüzsüzleştirir, cilt daha iyi ışıldar.
- Ölü hücre tabakası artık bir engel olmaktan çıktığı için peeling sonrası cilt, serum ve nemlendirici gibi ürünleri daha iyi emer.
AMA iyi de olsa her şeyin fazlası zarar. Her gün asitli ürün kullanmak, cildi inceltebilir, hassaslaşmasına ve kızarıklıklar yaşanmasına neden olmaktadır.
TAVSİYEM: Cilt tipinize uygun nazik peeling yapıcı ürünleri, haftada 1 ya da 2 kez kullanın. Arada cildinize nefes alacak, kendini toparlayacak zaman tanıyın.
4. Her Ürün Önerisini Ciddiye Almak: Doğru Ürün Seçimi Nasıl Yapılır?
Arkadaşınızın çok memnun kaldığı ürün, sizin cildinizde felaket yaratabilir. Ya da influencerların bir anda çok övmeye başladıkları bir içerik aslında sizin cilt endişelerinize yönelik olmayabilir, hatta cildinize zararlı bile olabilir.
Sosyal medyada çok popüler olan bir ürün var diyelim. Pek çok hesap tarafından uzun uzun faydaları anlatılıyor. Bu içerik gerçekten etkili mi? Sizin bu ürüne ya da içeriğe ihtiyacınız var mı? Bunu nasıl anlayabilirsiniz? Öncelikle ürün ya da içerik tavsiyesinde bulunan kişinin bunu hangi ehliyetle yaptığına bakmak gerekiyor.
Örneğin bu konudaki eğitimi nedir gibi.Sonrasında; cildimizi tanımak önemlidir. Örneğin cilt tipinizi biliyor musunuz? Cilt tipinizi biliyorsanız çok daha sağlıklı ürün kararları verebilirsiniz. Eğer cilt tipinizi bilmiyorsanız web sitemiz üzerinden öğrenebilirsiniz. Peki cilt endişeleriniz var mı? Yani mat ve cansız görünüm, geniş gözenekler, ince çizgi ve kırışıklıklar ya da renk tonu eşitsizliği gibi. Bunları bilirsek, “her derde deva” bir popüler içeriktense cilt endişemize yönelik bilinçli tercihler yapabiliriz.
5. “Ne Bulduysam Sürdüm” Yaklaşımı: Aynı Anda Çok Fazla Ürün Kullanmanın Zararları
Bir anda gaza gelip yüklü bir alışveriş yaparak ya da hemen kısa zamanda fayda göreceğim hevesiyle çok sayıda ürünü aynı anda kullanmak doğru bir yaklaşım değildir. Neden? Öncelikle maddi olarak sürdürülebilir değildir. Zaman yaratma açısından da sürdürülebilirliği yok. Ayrıca bazı içerikler birbiriyle etkileşime girerek ciltte tahrişe ya da yeni cilt endişelerine neden olabilir.
Minimalist bir cilt bakımı yeterli. Bu nasıl olur? Bir yıkama jeli, nemlendirici ve güneş koruyucudan oluşan kapsül bir cilt bakım gardrobu olmalı. Buna cilt endişenize yönelik bir ya da iki serum eklenebilir. Daha detaylı bilgiye “Minimalist cilt bakım gardrobu” videomuzdan ulaşabilirsiniz.
Sonuç olarak, bu 5 masum hatanın ışığında önerilerim:
- Cildinizi aşırı değil yeterli derecede temizleyin.
- Aşırı peeling yapmayın.
- Güneş koruyucuyu sadece dış ortamda değil iç ortamda da kullanın.
- Cilt tipinizi öğrenin. Ürünlerinizi buna göre seçin.
- Cilt bakım rutininizi sadeleştirin.
Daha fazlasını öğrenmek için YouTube kanalımızdaki videoyu izleyebilirsiniz.
Dr. Sadiye Kuş
Dermatoloji Uzmanı
Dr Sadiye Kuş, doğal güzelliğin korunması için çalışan bir dermatoloji hekimi. Doğru yaşam seçimleri, cilt tipimize ve cildin ihtiyaçlarına uygun bir cilt bakım rutini ve kozmetik işlemlerle cildin uzun ömürlü sağlığının korunmasını savunuyor. Güzelliğin gençlik ya da günümüzde dayatılan güzellik kriterleriyle özdeş olmadığının ve doğal güzelliğin her yaşta korunabileceğinin altını çiziyor.
